Buğdayın girdiği her lezzet bir başka güzel, bu konuda hemfikiriz. Tarih boyunca medeniyetlerin büyümesi ve gelişmesindeki rolü oldukça büyük olan buğday, birçok temel besin kaynağında bulunuyor. Bunun yanında zaman ilerledikçe buğday da farklı şekillerde işlenerek bulgur, buğday kepeği, buğday ruşeymi gibi çeşitleriyle sofralarımızı zenginleştirmeye devam ediyor. Peki buğdayın nişastasından ayrıldığı anda bile insan için besleyici bir besin olduğunu söylesek? Şaşırdıysanız henüz Seitan ile tanışmamışsınız demektir. Gelin, buğdayın en küçük tohumundan, nişastasına kadar nasıl verimli bir tahıl olduğunu birlikte öğrenelim. 

Zaman değiştikçe, alışkanlıklar da değişiyor. Her yeni alışkanlık da bizi, yeni fikirlerle tanıştırıyor. Günümüzde vegan ve vejetaryen beslenmenin hayatımıza soktuğu yeni besinler gibi… Bu besinler aynı zamanda düşük kolesterol oranları nedeniyle bitkisel protein tüketmeyi tercih edenlerin de tercihi. Hayvansal protein kaynakları kesildiğinde, yerine mutlaka yeni bir protein kaynağı koymak gerekir. Seitan, hayvansal besin tüketmeyenler için oldukça iyi bir alternatif. Protein oranı oldukça yüksek ve tadı neredeyse et ile tıpatıp aynı!

Seitan, öz olarak buğdaydır; fakat buğdaydan bir o kadar da farklıdır. Buğday eti, buğday proteini veya doğrudan, “gluten” gibi isimlerle de anılan bu besin; buğdayın proteinidir. Nişastanın buğday unundan ayrılması ve yoğrulması ile hazırlanır. Şaşırtıcı bir şekilde de; tadı aynen ete benzer. Bu nedenle vegan ve vejetaryen beslenmesinde, öğünlere zenginlik katmak   için sıkça kullanılır. Yüksek protein oranına sahiptir. Doğaldır ve besleyicidir.

Vegan ve vejetaryenler sayesinde seitan ile yapılan dürümler, kebaplar ve soteler yaygınlaşıyor. Fakat seitan tüketimi, bazı coğrafyalarda, düşündüğümüzden daha yaygın. Mesela Asya’da! Geçmişte, Budist keşişlerin tofu (hayvansal gıda içermeyen peynir çeşidi) yerine alternatif protein kaynağı arayışları, onları seitan ile erkenden tanıştırmış. İnançları gereği et tüketiminden –hasta olmadıkları sürece– kaçınan Budistler, zamanla bu besini soya sosu ve diğer çeşnilerle birlikte hazırlayarak sıkça tüketir olmuşlar.

Asya’da, restoranlarda “vejetaryen eti” olarak çoğu menüde yer alan bu protein zengini besin ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Buğdayın, her hâliyle ne kadar verimli bir besin olduğunu kanıtlayan seitan, dokusuyla eti aratmıyor. Sade hâliyle mantarı andıran lezzeti, biraz baharatla muhteşem bir çöp şiş lezzetine dönüşebiliyor. Vegan ve vejetaryenler seitan ile yapılan hamburgerleri, salataları ve makarnaları sıkça tüketiyorlar. Fakat seitan, düşük kolesterol oranı ve yüksek protein değeriyle sağlıklı beslenmek isteyenler için de iyi bir seçenek.

Ne dersiniz? Buğdayı bir de böyle denemeye hazır mısınız?

 

Yorum yap!