• Mermer tezgah üstünde yer alan tabakta kuru fasulyeli bulgur pilavı; çevresinde taze yeşil çiçek, tahta kaşıkta kuru fasulyeler ve pişmemiş pilavlık bulgur taneleri

Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin başvurduğu yöntemlerden birisi de tüp bebek tedavisidir. Tüp bebek tedavisinin başarılı olabilmesi için annenin ideal vücut ağırlığını koruması ya da ideal ağırlığına ulaşması gerekir. Anne adayının vücut yağ dokusu oranındaki sıkıntılar da hormonal dengesini bozarak gebe kalma ihtimalini düşürebilir.

C vitamini hem anne adayı hem de baba adayı için olmazsa olmaz vitaminlerden birisidir. Vücudun dirençli ve güçlü olması, vücudun gebeliğe olan uygunluğunu artırır. C vitamini bakımından zengin meyveler kivi, portakal, yeşil biber, greyfurt ve limondur. Hem kadının hem erkeğin A ve D vitaminleri seviyelerinin yeterli olması da  gebe kalmayı kolaylaştırır. A vitamini bakımından zengin sebzeler; brokoli, brüksel lahanası, lahana, çin lahanası, kara lahana ve karnabahardır. D vitamininin ise en bol ve en basit şekilde alındığı kaynak güneştir. Bu sebeple gün içerisinde, güneşin zararlı saatleri dışında 20 dakika boyunca güneş banyosu alınmalıdır.

Tüp bebek tedavisi süresince proteinden zengin beslenmek gerekir. Bu bağlamda yapılabilecek üç şey vardır. Birincisi, kırmızı ya da beyaz et tüketmek, ikincisi yumurta tüketmek, üçüncüsü de kuru baklagil, tahıl, yoğurt kombinasyonu tüketmektir. Anne adayının folik asit takviyesi almayı ihmal etmemesi gerekir. Günde ne miktarda folik asit takviyesi alması gerektiği yapılacak kan tahlilleri sonrasında belirlenir. En iyi folik asit kaynakları; yeşil yapraklı sebzeler, fındık badem gibi yağlı tohumlar, kuru baklagiller, tam tahıllardır.

Anne adayı basit şeker içeren şekerli yiyecekleri tüketmemeli, pişirme tekniği olarak kızartma kullanmamalıdır. Anne adayı asla alkol, sigara, yapay tatlandırıcı kullanmamalı, doğal beslenmelidir keza baba için de aynısı geçerlidir. Gün içinde tüketilen kafein miktarı 300 mg’ı geçmemeli, yani 2 kupadan fazla kahve içilmemelidir. Her gün 2 ila 3 litre su içilmelidir.

Bugün proteinden zengin, sağlıklı ve keyifli bir tarifle karşınızdayız: Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı. Bu lezzetli tarifin hazırlanışını izlemek için tıklayın.  

 

Mavi mermer üzerinde yer alan tahta kase pişmemiş kuru fasulyeler

 

Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı tarifimiz 4-5 kişiliktir. Ön hazırlık süresi 25 dakika, pişirme süresi 40 dakikadır. Zorluk derecesi 3 yıldızdır. 

 

Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı Tarifinde Yer Alan Besinlerin Faydaları 

 

Tarifimizin önemli malzemelerinden olan kuru fasulye; potasyum, magnezyum, folik asit, demir ve çinkodan zengin bir besindir.

  • Kuru fasulye, vejeteryan ve vegan diyetlerinde önemli bir protein kaynağıdır.
  • Kuru fasulye, kan yağlarını dengelenmesini kolaylaştırır. Kötü huylu kolesterol yani LDL kolesterol seviyesini düşürür.
  • Düzenli kuru fasulye tüketen kişilerin damar tıkanıklığı ile ilişkili kalp hastalığı ve diyabet yani şeker hastalığı risklerinin azaldığı belirlenmiştir.
  • Kuru fasulye, glisemik indeksi düşük bir besindir. Glisemik indeksi düşük besinlerle beslenmek vücut ağırlığı kontrolünü kolaylaştırır.
  • Kuru fasulye folik asit açısından zengindir. Folik asit, insan vücudundaki kırmızı kan hücrelerinin üretimi ve hamileliğin erken evrelerinde anne rahmindeki bebeğin (embriyonun) sinir sisteminin gelişimi için gereklidir. Yeterli folik asit alımının yeni doğanlarda nöral tüp defekti riskini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir. Gebelik planlayan her kadının folik asitten zengin beslenmesi gerekir.
  • Haftada birkaç kez kuru fasulye tüketimi meme, mide, kolorektal, böbrek ve prostat kanseri riskini azaltır.
  • Posadan zengin bir besin olan kuru fasulye hem bağırsak hareketlerini artırır hem de metabolizmamızı hızlandırır.

Tarifimizin bileşenlerinden biri olan yoğurt; kalsiyum, fosfor, protein, riboflavinden zengin, probiyotik bir besindir.

  • Bazı yoğurt türleri içerdikleri probiyotikler sayesinde şişkinlik, ishal ve kabızlık gibi yaygın mide ve bağırsak rahatsızlıklarının semptomlarını azaltarak sindirim sağlığını düzenler.
  • Düzenli yoğurt tüketmek mikrobiyotamızı güçlendirerek bağışıklık sisteminizi destekler.
  • Yoğurt sağlıklı kemik gelişimi için gerekli olan kalsiyum, fosfor, magnezyum ve proteinden zengindir. Erken çocukluk döneminden itibaren ve yaşam boyu yeterli miktarda süt ve ürünlerinin tüketilmesi, kemiklerin güçlenmesini sağlar ve ilerleyen yaşlarda meydana gelebilecek kemik erimesi riskinden korur. Ayrıca hem kalsiyum hem de fosfor, dişlerin sağlıklı gelişimine ve korunmasına da yardımcı olur.
  • Düzenli yoğurt tüketimi kemik sağlığını güçlendirmekle kalmaz, kan kolesterol seviyesinin dengelenmesini de kolaylaştırır.
  • Yoğurt, laktoz içeriği düşük bir besindir. Bu nedenle laktoz hassasiyeti olan kişiler yoğurdu süte nazaran daha rahat tüketebilirler.

Tarifimizin önemli bileşenlerinden biri olan bulgur; B vitaminleri (B12 vitamini hariç), manganez, fosfor, selenyum, kompleks karbonhidrattan zengin bir besindir.

  • Bulgur; posadan zengin yapısı ile bağırsak hareketlerini hızlandırır, kronik bağırsak hastalıklarından korur, kalp ve damar hastalığı riskini azaltır, tokluk süresini uzatır, kan şekerini yavaş yükseltir.
  • Demir yetersizliği olan ancak et yemek istemeyen kişiler için, bulgur iyi bir bitkisel demir kaynağıdır.

 

Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı tarifimizin besin ögesi bileşimine birlikte bakalım:

 

Enerji ve Besin Ögeleri Miktar
Enerji 462,2 kcal
Karbonhidrat 67,6 g
Protein 21,9 g
Yağ 10,6 g
Posa 12,3 g
A Vitamini 196 µg
E Vitamini 2,0 mg
K Vitamini 12,55 µg
B1 Vitamini 0,57 mg
B2 Vitamini 0,32 mg
Niasin 4 mg
B5 Vitamini 1,6 mg
Biotin 16,85 µg
B6 Vitamini 0,75 mg
Folik asit 149,2 µg
B12 Vitamini 0,05 µg
C Vitamini 42,1 mg
Sodyum 425,9 mg
Potasyum 1426,3 mg
Magnezyum 183,7 mg
Kalsiyum 198,6 mg
Fosfor 535,2 mg
Kükürt 238,8 mg
Klor 732,1 mg
Demir 6,7 mg
Çinko 3,65 mg

 

Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı tarifimizi tükettiğimizde günlük;

  • Karbonhidrat gereksinimimizin %60’ını,
  • Protein gereksinimimizin %19’unu,
  • Yağ gereksinimimizin %20’sini karşılamış oluruz.

 

Kuru Fasulyeli Bulgur Pilavı tarifimizi yoğurt ile birlikte tükettiğiniz takdirde et tüketmiş kadar kaliteli bir protein örüntüsüne ulaşmış olacaksınız.

Bu aralar üzerinizde hafif bir kırgınlık var ve grip olacakmış gibi hissediyorsanız fasulyeli bulgur pilavı tarifimize biraz da toz zerdeçal ekleyerek bağışıklık sisteminizi güçlendirmenizi öneririm.

Dr. Tuba Günebak

 Beslenme ve Diyet Uzmanı

Yorum yap!

İlgili İçerikler