Kendinizi daha iyi hissetmek istediğiniz bir gün annenizi arayıp moralinizin bozuk olduğunu, akşama ona yemeğe gideceğinizi söyleseniz size ne pişirirdi? Tahmin ediyorum, %50 ihtimalle dolma, %50 ihtimalle makarna pişirecektir. Çünkü bunlar bizim toplumumuzun “anne yemekleri” yani konfor besinleridir.
Duygu durumumuz besin seçimlerimizi derinden etkiler. Besin seçimlerimizi ve de özellikle tükettiğimiz besinlerin çeşidini ve miktarını etkileyen önemli faktörlerden birisi psikolojidir. Zihnimizin kendini iyi hissetme arayışının sonucu olarak belirli bir besin için yoğun tüketme isteği duyabiliriz.
Stresi Azaltıp Mutluluk Veren Yiyecekler
Stresin yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesini takiben stres azaltan yiyecekler yani “konfor besinleri” terimi ortaya çıkmıştır. Bunlar, olumsuz duygularımızı giderdiğine ve olumlu duyguları artırdığına inandığımız yiyeceklerdir. Stres azaltan yiyecekler kültüre göre farklılık göstermekle birlikte genellikle karbonhidrat oranları yüksek ve hazırlaması kolay besinlerdir ve çoğunlukla da kişinin çocukluğunda evinde pişen yöresel yemeklerdir. Bu besinlerin uluslararası bir şöhrete sahip olanı ise makarnadır.
Bazı besinlerin, aile ve arkadaşlar ile geçirilen zamanları, geçmişte mutlu olunan anları, kısacası hatırlandığında mutluluk duyulacak şeyleri anımsattığı için tüketildiği sonucuna ulaşılmıştır. İnsanlar makarna gibi iyi hissettiren bu besinleri yalnızca aç oldukları için değil, duygusal bir tatmin yaşamak için de tüketirler. Fakat duygularının yönlendirmesi ile beslenen kişiler, açlıklarının fizyolojik olup olmadığını ayırt edemezler. Duygusal yemeyi ortaya çıkaran stres, huzursuzluk hissi, depresyon, kızgınlık, öfke gibi duygular genellikle besin tüketimini artırır ve beslenme alışkanlıklarını bozabilir. Duygusal açlık düzeyi yüksek kişilerin fazla kilolu ve şişman olma olasılığı daha yüksektir ve vücut ağırlıklarını kontrol altında tutmaları daha zordur. Unutmamak gerekir ki duygusal kökenlerle yiyen bireylerin şişman yani obez olma ihtimali normal bireylerden 14 kat daha yüksektir.
2005 yılında yapılan bir araştırmada, bireylerin olumsuz duygularla başa çıkmada neden belirli gıdaları tükettikleri incelenmiştir. Araştırmaya katılan kişiler hasta oldukları ve morallerinin bozuk olduğu zamanlarda annelerinin kendileri için yemek yaptığına değinmişlerdir. Ev özlemi çeken katılımcılar ise marketten kendi memleketlerinin ürünü elmaları satın aldıklarını belirtmiştir. Başka bir araştırmada kişiler, kendilerini ödüllendirmek istedikleri zaman konfor besinlerini tükettiklerini ifade etmişlerdir. Tıpkı bizim mantı açamadığımız zamanlarda annemizin yemeklerini yad edebilmek için mantı makarnanın içini doldurarak kendimize mantı yapmamız gibi…
Duygular aynı zamanda besin seçimi, çiğneme hızı, sindirim, metabolizma gibi beslenme sürecinin tüm aşamalarını etkiler. Olumlu duyguların, sağlıklı besin tercihlerine yönelttiği, besinden zevk alarak yemek yemeyi sağladığı ve aşırı miktarda besin tüketimini azalttığı gözlenmiştir. İyi hissetmek istediğimizde makarna gibi yiyecekleri yeriz ve serotonin yani huzur hormonu seviyemiz yükselir, iyi hissederiz. İyi hissedince yine karbonhidratlı besin tüketerek keyif yapmak isteriz.
Serotonin Teorisi ve Serotonin Üretimine Destek Olan Besinler
Besinlerin duygu durumumuza etkisini açıklayan teorilerden biri serotonin teorisidir. Serotonin beynimizin; makarna, süt, hindi eti, muz, ananas, erik, fındık, kaju, ceviz, susam, kabak çekirdeği, soya fasulyesi, pirinç, mısır, ıspanak ve yumurta gibi besinlerde bulunan triptofan adı verilen bir protein yapı taşı ile ürettiği önemli bir uyaran yani duygu taşıyıcıdır. Seratonin, uyku, iştah ve duygu durumunun düzenlenmesinden sorumludur. Sadece triptofan adındaki proteini içeren besinler değil makarna gibi bizi çocukluğumuza, mutlu anlarımıza, ailemizle geçirdiğimiz güzel zamanlara götüren besinlerin de huzurlu hissetmemize aracılık ettikleri belirlenmiştir.
Duygu durumunuzu iyileştirmek istediğinizde annenizinin tariflerini pişirebilir, kendinize makarna yapabilir hatta mantı makarnayı kıymalı içle doldurup tüketebilir ve bunlara ek olarak da krom, folik asit, B12 vitamini, çinko, magnezyum ve omega 3 yağ asitleri desteği alabilirsiniz.
Sağlıklı ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle…
Nuh’un Ankara Makarnası Mutfak Akademisi’nden şeflerimizin hazırladığı lezzetli ve sağlıklı tariflere buradan ulaşabilirsiniz.
Dr. Tuba Gübebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Kaynaklar:
- Geiker, N.R.W., Astrup, A., Hjorth, M.F. et al., Does Stress Influence Sleep Patterns, Food Intake, Weight Gain, Abdominal Obesity and Weight Loss Interventions and Vice Versa? Obesity Reviews, 19, 2018; 81-97.
- Çolak, H., Aktaç, Ş., Ağırlık Yönetimine Yeni Bir Yaklaşım: Yeme Farkındalığı. Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 3(3), 2019; 212-222.
- Lopez-Cepero, A, Frisard, C.F., Lemon, S.C. et al., Association Between Emotional Eating, Energy Dense Foods and Overeating in Latinos. Eating Behaviors, 33, 2019; 40-43.
- Gül, Ü., Kuzgunbay, B., Ürotelyal Kanserler İçin Risk Faktörleri. Bulletin of Urooncology, 15, 2016; 154-158.
- Sentyrz, S.M., Bushman, B.J., Mirror Mirror On The Wall, Who’s The Thinnest Of All? Effects Of Self-Awareness On Consumption Of Full-Fat, Reduced-Fat, And No-Fat Products. J of Applied Psychology, 83(6), 1998; 944-9.
- Braden, A., Eizenman, D.M., Watford, T., ve ark., Eating When Depressed, Anxious, Bored, or Happy: Are Emotional Eating Types Associated With Unique Psychological and Physical Health Correlates? Appetite, 125, 2018; 410-417.
7. Şimşek, N., Kaya, S.Y., Konfor Gıdalar Üzerine Bir Derleme. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 11(58).