En son ne zaman şiddetli baş ağrınız oldu? Başınız ağrıdığı sırada ensenizin sertleştiğini de hissettiniz mi? Peki son zamanlarda tansiyonunuzu ölçtünüz mü? Belki de tansiyonunuz, yani kan basıncınız yükseldi. Kan basıncınız 14/9’un yani 140/90 mmHg’nın üzerinde ise yüksek tansiyonunuz yani hipertansiyonunuz var demektir. Hemen bir kalp ya da böbrek hastalıkları uzmanına başvurmanızı öneririz. Çünkü, yüksek tansiyonun sebebi kalp sağlığı ya da böbrek sağlığı ile ilgili olabilir. 30 yaşın üzerindeki bireyler, ailesinde hipertansiyon öyküsü olanlar, kilo sorunu olanlar, yaşantısında fiziksel aktiviteye yer vermeyenler, kötü beslenenler ve de özellikle tuzlu beslenenler yüksek tansiyona diğerlerinden daha yatkındırlar.
Neden Bazen Tansiyonumuzun Yüksek Olduğunu Hissetmeyiz?
Tansiyonunuz yükselme eğilimine girdiğinde vücudunuz yavaş yavaş bu duruma adaptasyon geliştirebilir. Başlangıçta kan basıncınız 14/9 olduğunda vücudunuz sizin hissedeceğiniz şekilde uyarı verirken, müdahale etmediğiniz takdirde vücudunuz bu duruma sessizce adapte olur ve bu durumu hissetmemeye başlayabilirsiniz. Yani, kan basıncınız yükselmeye devam eder ama siz hissetmezsiniz. Bu nedenle yüksek tansiyona “sessiz katil” denir. Bu noktada yapmanız gereken en önemli şey kan basıncınızı kontrol altına alacak bir yaşam tarzı benimsemeniz olacaktır.
Yüksek Tansiyonla Mücadelede Etkili Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Yüksek tansiyonla mücadelenizde size yardımcı olacak yaşam tarzı değişikliklerini gelin hep birlikte öğrenelim.
- Tuzdan fakir beslenin. Peyniriniz, ekmeğiniz tuzsuz olsun. Tansiyonunuz yükselme eğiliminde devam ediyorsa yemeklerinizi hazırlarken de tuz kullanmayın.
- Potasyumdan zengin beslenin. Çünkü, insan vücudunda sodyum ile potasyum arasında bir denge vardır ve potasyumdan zengin beslendiğiniz takdirde tansiyonunuzu kontrol altına almanız kolaylaşır. Potasyumdan zengin besinler; kayısı, muz, taze fasulye, brokoli, havuç, hurma, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, kavun, şeftali, patates, erik, kabak, çilek, domates, ton balığı, yoğurt ve şehriyedir.
- Besin etiketi okuyun. İçeriğinde tuz, nitrit ve nitrat bileşikleri, monosodyum glutamat olan besinleri almayın.
- İşlenmiş ve konserve besinler tüketmeyin. Evinizde doğal besinlerle yemek hazırlayın. Mesela, tavuk suyuna tel şehriye çorbası yapın. İçine bulyon değil, mis gibi gerçek tavuk suyu koyun.
- Her gün 5-8 porsiyon tam tahıllı besin tüketin. Makarna ama durum buğdayı irmiğinden yapılmış gerçek makarna, şehriye ama vitaminli şehriye mesela vitaminli tel şehriye ve bulguru sıkça tüketin. Şehriyeyi vitaminli önermemin sebebi vitaminlerin kan basıncı kontrolünde, insan metabolizmasında önemli rolü oluşudur. Vitaminli şehriyede bulunan folik asit damar sağlığını korur, homosistein adındaki damarlara zarar veren bir molekülün kandaki seviyesinin yükselmesini önler.
- Her gün 3 porsiyon sebze, 5 porsiyon meyve tüketin. Özellikle potasyumdan zengin sebze ve meyveleri tercih edin.
- Yarım yağlı süt ve ürünlerini, tuzsuz peynirleri (lor peyniri gibi) tercih edin.
- Et tercihinizi beyaz etten yana kullanın. Özellikle derisiz hindi göğsü öneririm.
- Beslenmenizde ceviz, çiğ badem, çiğ fındık gibi yağlı tohumlara yer verin. Potasyum içeriği en zengin olan yağlı tohum Antep fıstığıdır.
- Yağlı tohumları tüketirken günlük olarak bir kapalı avuçtan fazla yemeyin.
- Şekerli besin tüketmeyin. Şeker yani karbonhidrat ihtiyacınızı potasyum içeriği yüksek meyvelerden, makarnadan, şehriyeden karşılayın.
Nuh’un Ankara Makarnası Mutfak Akademisi’nden şeflerimizin hep yanınızda olduğunu unutmayın. Şeflerimizin hazırlamış olduğu birbirinden güzel tariflere ulaşmak için tıklayın. Sağlık en büyük hazine, onu gözünüz gibi koruyun.
Dr. Tuba Günebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı