Yeni doğan bir bebek her eve huzur ve mutluluk getirir. Bebek geldi mi eve, konu komşu hediyesini hazırlar, fiyongunu takar, bebek hayırlayamaya gelir. Çeşit çeşit adetler vardır Anadolu’da, kimi al basmasın diye çiçeği burnunda anneye kırmızı tülbent bağlarken kimi çabuk yürüsün diye bebeğin ayağının altından öper. Yeni anneler heyecanla fiyonkları açar, hediyelerine bakar. Demişler ya “Bebek kısmetiyle gelir.”
Bebeğin doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi gerekir. Anne sütü her yeni doğan bebeğin vazgeçilmez, yegane besinidir. Bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan tüm besin ögelerini ve sıvıyı yeterli miktarda içerir. Unutulmamalıdır ki her annenin sütü doğurduğu bebek için özelleşmiştir. Bununla birlikte anne sütü steril yani mikrop barındırmayan bir besindir. Bebeği enfeksiyon hastalıklarından koruyan maddeler içerir. Bebekte kronik hastalık gelişmesi riskini azalttığı gibi emziren anneyi de meme kanserinden korur. Emzirme, bebeğin ruhsal gelişimini de olumlu yönde etkiler. Anne ile bebek arasında kuvvetli bir psikolojik bağ oluşur. 6. ayın sonunda, anne sütüne ek olarak yavaş yavaş, doğru sırayla tamamlayıcı besinlere başlanmalı, emzirme iki yıl sürdürülmelidir. Bu yazımda, bebeklerin 6. aydan itibaren anne sütüne ek olarak verebilecekleri tamamlayıcı besinleri ve beslenme düzenini anlatacağım.
Bebek Sahibi Olanlar İçin Tamamlayıcı Beslenme Önerileri
Bebeğin beslenmesindeki tamamlayıcı besinlere (biz bunlara “ek besinler” de diyoruz) 6. aydan sonra başlanır. İsterseniz adım adım bebeğimize yedirebileceğimiz besinlerden oluşan tamamlayıcı beslenme önerilerini hep birlikte görelim.
- Bebek 6 aylık olduğunda, alerji yapma riski düşük olduğu ve bebek de sıvı besine (anne sütü) alışık olduğu için elma suyu ile başlanıp bu ay içinde azar azar ev yapımı yoğurda ve pekmeze geçilebilir. 6. ve 7. aylar bebeği ek besinlere alıştırma süreci olarak düşünülebilir. Ancak, 8. aydan sonra bebeğin tanıştığı tamamlayıcı besin sayısı artar ve bu aydan sonra anne sütü ara öğünlerde verilebilir. Çünkü, büyüyen ve hareketlenen bebeğin günlük gereksinmesini karşılamada anne sütü tek başına yetersiz kalmaya başlar. Ancak, anne sütünün çok kaliteli bir besin olduğu unutulmamalı ve ziyan edilmemelidir.
- 7.ayda bebeğe yumurta verilmeye başlanabilir. İlk önce katı pişmiş yumurta sarısının 1/4’ü (çeyreği) ile başlanır, birkaç gün sonra yarısı, bir hafta sonra tümü verilir. Tam yumurtaya 8. ayda geçilir.
- Bebek beslenmesinde ev yapımı yoğurt kullanılmalıdır. Yoğurt tercihen sade olarak verilmelidir, ancak bebeğiniz sade yoğurt tüketmeyi reddediyorsa meyve püresi ile lezzetlendirebilirsiniz. İlk aylarda elma püresi, bir yaşına yaklaşınca incir gibi tatlı meyveler denenebilir.
- 8.ayda çorbalara ve makarnaya başlanabilir. Sebze ve mercimek çorbası verilebilir. Fiyonk makarna gibi eliyle tutup kendi kendine yiyebileceği makarnaları tüketmesi besinle olan ilişkisini pekiştirir. Ancak çorbalarına, sebze pürelerine asla tuz ve baharat konmamalıdır. Bebeğinizin çorbalarına, sebze pürelerine ve makarnasına iyi pişmiş kıyma ekleyebilirsiniz.
- İnek sütü bir yaşından önce verilmez. Özel durumlarda bu süre 9 aya inebilir.
- 9.ayda balığa başlanabilir. Balığın kılçıkları kesinlikle iyi ayıklanmış olmalıdır.
- Çorbaları ve makarnası zeytinyağı ile pişirilebilir. Yağın yanmamasına özen gösterilir.
- Bebeğin karbonhidrat ihtiyacını karşılayabilmek için durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna tercih edilebilir. Beyaz ekmek ve ekmeklik undan yapılmış makarna verilmemelidir.
- Bebeğin porsiyon büyüklüğünü kendimizinki ile karşılaştırmamalıyız. Küçük bir bebek, bir yetişkinin ancak beşte biri kadarını tüketebilir. Öğün sayısı 8 öğünden başlayıp bebek büyüdükçe 4 ile 6 öğüne düşürülebilir.
- Her yeni besine bebek açken, çok az miktarda denenerek başlanmalı, hoşlanmazsa ısrar edilmemeli ve birkaç gün sonra tekrar denenmeli, yine reddederse formu değiştirilerek tekrar sunulmalıdır. Örneğin bir sebzeyi sevmezse, aynı sebze “sebzeli makarna” gibi farklı tarifte tekrar denenebilir.
Bebeğin ilerleyen yaşlarda yemek seçmesine mani olmanın ilk yolu bizim besin seçmememizden, seçiyorsak da ona belli etmememizden, bunu dillendirmememizden geçer. Mesela siz peynir yemiyorsunuz diyelim, bebeğinizin yanında asla “Ben peynir yemem.” dememelisiniz. Ayrıca bebeğinize bir günde birden fazla yeni besin vermemeli, yemek konusunda asla ısrarcı olmamalısınız. Bunun yanında sofra, ebeveynlerin tartışma ortamı olmamalı bilakis huzur içinde öğünün tüketilmesi sağlanmalıdır. Gerek beslenmesi ile ilgili gerekse diğer konularda çocuğumuza yapacağımız uyarıları sofrada yapmamalıyız. Tabağını yemek ile doldurmamalı, az miktarda koyup ona tabağındakini bitirmenin hazzını yaşatmalıyız. Nuh’un Ankara Makarnası Lezzet Akademisi’nden şeflerimizin yanınızda olduğunu unutmayın. Şeflerimizin hazırladığı tarif videolarından oluşan oynatma listemize ulaşmak için hemen tıklayın.
Dr. Tuba Günebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı