Televizyondaki yemek programları, son zamanlarda her yaştan ve her kesimden insanın ilgisini çekmeye başladı. Bazen halkın içinden insanların yemek yaparak yarıştıkları, bazen de profesyonel şeflerin tarifleri ile şaşırttıkları pek çok yemek programına, zaman zaman hepimiz rastlıyoruz. Peki nasıl oldu da yıllardır evimizin bir köşesinde duran mutfak, bu kadar popüler oldu ve televizyon ekranlarına taşındı dersiniz?

Ana akım televizyon kanallarından belgesellere veya YouTube kanallarına kadar pek çok mecrada kendine yer bulan yemek programları aslında çok da yeni bir akım değil. Yemek programları; Emine Beder ya da Gülriz Sururi gibi isimlerin de aralarında bulunduğu ünlülerin, 90’lı yıllarda televizyon ekranlarında yemek yapmaya başlamalarıyla hayatımıza girdi. 2000’li yılların başlarında ise Ebru Şallı, Pınar Altuğ, Serra Yılmaz gibi farklı hedef kitlelere hitap ederek yemek programı yapan isimlerin mutfağa girmesiyle hem çeşitlenmeye hem de yaygınlaşmaya başladı.

Elbette yemek programlarının yükselişi Türkiye’ye özgü değildi. Tüm dünyada gözlemlenen bir akımdı bu. Dolayısıyla, başarılı olan formatların farklı ülkelerde uygulanması ya da uyarlanması da gecikmedi. Master Chef ve Yemekteyiz bunun en iyi örneklerinden olsa gerek.

Yemek programlarını söyle bir düşündüğümüzde, birkaç farklı tür görmek mümkün. Örneğin, sunucuların veya şeflerin farklı coğrafyaları, bölgeleri, yöreleri gezerek o topraklara özgü farklı lezzetleri keşfettikleri programlar bunlardan biri olabilir. Bu programlarda, sadece bölgelerin kendine has tariflerini öğrenmek değil, aynı zamanda o coğrafyanın insanı ile tanışmak, program sunucusuyla beraber kısa bir seyahate çıkıyor olmak da izleyicilere hitap ediyor. Özellikle yoğun çalışma yaşamından mustarip, zaman zaman dünyayı keşfetme arzusunu ekran karşısında doyurmaktan başka çaresi olmayan bizler için, bu tür programlar kuşkusuz yemek tariflerinden fazlasını sunuyor.

Bu türün, yemek belgeselleri ile yakınlığı da bundan kaynaklanıyor. Sadece bir ülkenin farklı bölgelerini ve kültürlerini tanıtan yemek programları bile yemek tariflerinden fazlasını sunarken; bir de dünyayı dolaşan, dünyadaki farklı lezzetleri keşfeden dünyaca ünlü şefleri düşünün… Belki de hiç gitmediğimiz ülkelerdeki insanların evlerine konuk oluyor, hiç bilmediğimiz lezzetleri veya malzemeleri tanıyoruz.

Bir diğer yemek programı türü olarak, yarışma programlarını sayabiliriz. Yemek yaparak bir ödül kazanmaya çalışan yarışmacıların olduğu yemek yarışma programları, özellikle gündüz kuşağında her televizyon kanalına hâkim sayılır. Yemek yarışma programlarında izleyicinin ilgisini çeken yegâne unsurun, bu programların “reality show” kısmı olduğu söylenebilir. Yarışmacıların yer yer atışması, ortamın gerilmesi ya da yarışmacılar arasındaki dinamikler, programların odak noktasını yemekten ziyade yarışmacıların karakterlerine ve davranışlarına çekiyor.

Bu durum da aslında iki popüler televizyon programı türünü, yani “yemek” ve “reality show”u birleştirerek başarıyı yakalıyor. Yarışmacıları zamanla tanıyor, bizden bir gibi görüyoruz. Bununla da yetinmiyor, taraf olduğumuz, hazırladıkları yemekleri beğendiğimiz favori isimler veya çok da hoşlanmadığımız yarışmacılar oluyor. Bir de bakmışız ki bir sonraki bölümde neler olacağını merak eder, ekran başında bekler hale gelmişiz.

Yemek programlarının üçüncü ve son türü olarak; konuyla ilgili otoritelerin yani şeflerin programlarından söz edebiliriz. Bu türde, genellikle ünlü şeflerin ve mutfak otoritelerinin izleyicilere dünya mutfağından farklı yemekler ve tarifler sunduğu programlardan bahsediyoruz. Bu programlarda, bazen de mutfağımızın demirbaşı olan en tanıdık malzemelerin, “bu bizim aklımıza nasıl gelmedi?” dedirtecek yöntemlerle sofralarımıza taşındığına şahit oluyoruz.

Yemek programları yapan ünlü şefler arasından kendi yemek yapma stilimize, damak tadımıza uygun biri mutlaka çıkıyor. Örneğin, daha geleneksel yemek tarifleri sunan şefler, egzotik tariflerle mutfağı renklendirenler ya da pratik ve kolay yemek tarifleri ile işimizi kolaylaştıracak mutfak ipuçları sunanlar… Kimi ünlü şefler ise yalnızca samimi tavırlarıyla, ekrana yakışan yüzleriyle veya güldüren anlatımlarıyla bile sempatimizi kazanabiliyorlar. Çoğu zaman sosyal medya aracılığıyla bu isimleri ve nefis tariflerini takip ediyor, evimizde yemek yapmak ya da yaptığımız yemeğe yaratıcı dokunuşlar katmak için önerilerine başvuruyoruz.

Pek çok özgün karakterin, birbirinden farklı tariflerin, tarzların ve formatların sayesinde hayatımıza giren yemek programlarının kimi bizi farklı kültürlerin mutfağıyla, farklı coğrafyaların lezzetleriyle tanıştırıyor; kimisi çok yakınımızda duran ve aşina olduğumuz tatlar ile yaratıcı yemek tarifleri için ipuçları veriyor, kimisi ise heyecan yaratan karakterleriyle bir sonraki bölümü iple çekmemize neden oluyor. Hangi yemek programı türünü kendinize yakın bulursanız bulun, hangi ünlü şefi beğenirseniz beğenin, artık mutfağın evimizin bir bölümünden daha fazlası olduğu bir gerçek.

Yorum yap!

İlgili İçerikler