Ayna, işlevselliğinin yanında dekorasyona yaptığı katkıyla da evlerin vazgeçilmez bir unsurudur.
Evden çıkmadan, dişlerimizi fırçalarken, kişisel bakımımızla ilgilenirken… Evlerde aynalara her zaman ihtiyaç duyarız. Bunun yanında ayna, yansıtma özelliğiyle mekânın derinliğini arttıran, ışığı eşit dağıtarak ortamı daha aydınlık kılan bir eşya olduğundan, ev dekorasyonunun vazgeçilmez parçalarından biridir.
Salonlar, genelde büyük olduklarından, gün ışığından yeterli anlamda faydalanamazlar. Zamanın çoğunluğunun geçtiği bu yaşam alanlarını daha aydınlık göstermek için yapay aydınlatmalara başvurmadan önce, kapı ya da pencerenin tam karşısındaki duvara şık bir ayna konumlandırdığınızdan emin olun. Ayna, kapıdan ya da pencereden aldığı ışığı yansıtarak mekânın aydınlığını arttırır. Öte yandan şık bir aksesuar olduğu için, salon dekorasyonunuzun bütünleyici bir unsuru hâline gelir.
Giysilerin bulunduğu odaya da bir ayna mutlaka gerekir. Eğer alanınız yeterliyse, bir boy aynası kullanmayı tercih edebilirsiniz. Fakat alanınız dar ise, gardırop kapaklarını birer ayna gibi kullanıp, yerden tasarruf edeceğiniz işlevsel bir dokunuşla bu mekânı kendine has kılabilirsiniz.
Evden çıkacaksınız, üstünüze başınıza son bir kez bakmak; bir aksilik var mı görmek istediniz diyelim… Bu şu anlama geliyor: Daire kapınızın yakınlarında, evinizin giriş kısmında da bir aynaya ihtiyacınız var. Işık almayan dar koridorunuzu daha aydınlık ve ferah kılmanın yolu aslında çok basit: Şık bir ayna.
Unutmayın, ayna bir mekânı daha geniş göstermenin en kolay yollarından biridir. Doğru konumlandırma, daha aydınlık ve daha ferah bir ev için tek başına yeterli olabilir.
Öte yandan, aynaların işlevinin yanında, dekoratif nesneler olduğunu hatırlatmak isteriz. Kendinize has bir tasarım bulamıyorsanız, hasır ipler, süs çiçekleri, özel boyama çerçeveler gibi detaylarla bu dekoratif objeyi genel dekorasyonu tamamlayan bir eşyaya dönüştürmeniz mümkün. Ayrıca avangart dokunuşlarla kendi tarzınızı ortaya koymak da oldukça kolay.