tabağın içerisindeki penne makarna domates ve yeşillik

Gebelik sürecinde sağlıklı ve dengeli bir beslenme, bebeğin gelişimini desteklerken düşük riskini de azaltmaya yardımcı olabilir. Düşük, gebelik sürecinin tamamlanmadan önce bebeğin kaybedilmesi anlamına gelir ve bu birçok kadın için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu bir deneyimdir. Düşük riskini artırabilecek bazı faktörler bulunmakla birlikte, doğru beslenme stratejileri ile bu risklerin minimize edilmesi mümkündür. İşte güvenli bir hamilelik için dikkate alınması gereken bazı beslenme faktörleri ve stratejileri:

Tabağın içindeki burgu makarna ve yeşillikler

  1. Genetik sorunlar: Gebelik sırasında gözlenebilecek genetik yani kalıtımsal sorunlardan korunabilmek için annenin gebe kalmadan birkaç ay önce bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı gözetiminde folik asit (bir tür B vitamini) desteği alması önerilir. Ve buna ek olarak da folik asitten zengin beslenmesi beklenir. Folik asit kaynağı olan besinler; ay çekirdeği, muz, durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, ceviz, tahin, bamya, bal kabağı, pazı, Brüksel lahanasıdır.
  2. Bazı enfeksiyon hastalıkları: Kızamıkçık gibi, parazit enfeksiyonu gibi bazı özel durumlar düşük riskini artırabilir. Bu nedenle, gebe kadının bağırsak hareketlerini hızlandıracak ve toksin atılımını artıracak besinlere beslenme örüntüsünde daha çok yer vermesi önerilir. Bu besinlere örnek olarak; bulgur, yulaf ezmesi, durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, lahana, armut, kayısı, erik, nohut gibi kuru baklagiller, kereviz, şeftali, havuç verilebilir.
  3. Troid hastalıkları: Troid bezi faaliyetinin baskılanmasına sebep olan hastalıklar düşük riskini artırabilir. Böyle bir riski taşıyan kadınların lahana, şalgam, brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası ve soya fasulyesi tüketmemeleri önerilir.
  4. Kalıtımsal pıhtılaşma bozukluğu: Pıhtılaşma ile ilgili sorunu olan ve kanı pıhtı oluşumuna yatkın olan gebelerin rahminde bebeğin eşinden bebeğe giden damarlarda pıhtı oluşması durumunda bebeğin oksijenlenememesine ve beslenememesine bağlı olarak düşük riski artabilir. Bu riski taşıyan hamile kadınların, beslenme programlarında hayvansal kaynaklı protein kaynağı olan et gibi besinlerin miktarını azaltmaları ve durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, nohut gibi bitkisel protein kaynağı olan besinlerden protein ihtiyaçlarını karşılamaları önerilir.
  5. Yüksek miktarda kafein alımı: Anne adayının yüksek miktarda kahve, kolalı içecek gibi kafein kaynağı içeceklere beslenme düzeninde yer vermesi düşük riskini artırabilir.
  6. Sigara, alkol ve madde kullanımı: Bebeğin eşinden yani plasentadan bebeğe giden kan akışını yavaşlatan her madde düşük riskini artırabilir.
  7. İleri yaş: 35 yaş üstü gebelikler riskli gebelik kabul edildiği için bu hamilelerin alanında uzman bir doktor tarafından kontrol altında gebeliklerini geçirmeleri önerilir.
  8. Bazı ilaçlar: Bazı ilaçlar gebeliğin ilk üç ayında düşük riskini artırabilir ve anne adayının doktoruna danışmadan ilaç kullanmaması gerekir.
  9. Şeker hastalığı: Şeker hastalığı ya da gebelik sürecinde gelişen şeker hastalığı olan annelerin düşük riskini ortadan kaldırabilmek için kan şekerini yavaş yükselten besinlerle beslenmelerini öneririz. Bu bağlamda kan şekerini yavaş yükselten besinleri şöyle sıralayabiliriz: Yulaf ezmesi, bulgur, kuru fasulye, mercimek gibi kuru baklagiller, durum buğdayı irmiği ile yapılmış makarna, tam buğday ekmek, yoğurt, erik, kivi, elma, limon, şeftali, armut, çilek, kiraz, erik kurusu, marul, brokoli, lahana, karnabahar, biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, havuç, mantar, kuşkonmaz, kereviz, salatalık, enginar, pırasa, kabak, yeşil fasulye, Brüksel lahanası, patlıcan, soğan, taze soğan, sarımsak.
  10. Şişmanlık: Şişmanlık gebelik sürecinde yaşanabilecek olumsuz durumlara zemin hazırlayabilen bir etmen olduğu için gebelerin ve gebe adaylarının porsiyon kontrolüne dikkat etmelerini ve yumurta, pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, zeytinyağı, durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, brokoli, hurma, kayısı, tarçın gibi besinleri daha sık tüketmelerini öneririz.
  11. Yüksek tansiyon: Gebelik tansiyonundan korunabilmek için kırmızı et, balık gibi hayvansal protein kaynağı besinlerin tüketim miktarı abartılmamalı, durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, bezelye gibi bitkisel protein kaynağı besinlerden faydalanılmalıdır.
  12. Stres: Stres bütün kötülüklerin anasıdır desek abartmış olmayız herhalde… Stresten korunabilmek ya da yönetebilmek için huzur hormonu seviyesini yükseltebilen peynir, muz, yoğurt, durum buğdayı irmiğinden yapılmış makarna, bitter çikolata gibi besinleri daha çok tüketmenizi öneririz.

Güvenli bir hamilelik süreci için sağlıklı ve dengeli bir beslenme büyük önem taşır. Düşük riskini azaltmak için özellikle folik asit, lifli gıdalar, bitkisel protein kaynakları ve düşük glisemik indeksli besinlerle beslenmeye özen gösterilmelidir. Aynı zamanda zararlı maddelerden uzak durmak ve stres yönetimi sağlamak da hamilelikte düşük riskini minimuma indirmenin önemli adımları arasındadır. Unutulmamalıdır ki, her anne adayı farklıdır ve gebelik sürecinde doktorunuzla iş birliği yaparak kişisel ihtiyaçlarınıza en uygun beslenme düzenini belirlemek en sağlıklısı olacaktır.

Nuh’un Ankara Makarnası Akademisi şeflerimizin hazırlamış olduğu birbirinden lezzetli tariflere ulaşmak için oynatma listemize göz atabilirsiniz!

Dr. Tuba Günebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı

Yorum yap!

İlgili İçerikler