Hiç kaygı bozukluğunuz olduğunu düşündünüz mü? “Evet” demeniz günümüz dünyasında çok da şaşırtıcı olmazdı herhalde. Günümüzde, her 100 kişiden 6’sının yaşamının bir döneminde kaygı bozukluğu yaşadığı tespit edilmiştir çünkü. Kaygı bozukluğu, kişinin endişe, kaygı ve korku gibi duygulara karşı aşırı ve kontrol edilemeyen tepkiler vermesine neden olan, yaygın görülen psikolojik bir hastalıktır. Kaygı bozukluğu olan birinin bu sorundan kurtulabilmesi için psikolojik ya da psikiyatrik destek alması gerektiği kadar beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve belki düzeltmesi de gerekir.
Kaygı Bozukluğu ile Mücadelede Beslenme Önerileri
Kaygı bozukluğu ile mücadele ederken temiz beslenmeyi seçmeli, fast food’lardan uzak durmalı, katkı maddesi içeren paketli besinleri tüketmemeli, monosodyum glutamat içeren gıdalardan kaçınmalısınız. Aşağıda sıraladığım önerileri uygulayarak kaygı bozukluğuyla mücadelenize doğru beslenmeyi de dahil edebilirsiniz.
Mutluluk ve Huzuru Artıran Besinler Tüketin
Bilimsel araştırmalar davranışsal sağlık bozukluklarının önlenmesinde ve tedavisinde beslenmenin önemli bir yeri olduğuna sıkça değiniyor. Kaygı bozukluğunun tedavisinde beyinde kaygıyı söndüren ve huzur hissini artıran serotonin, dopamin gibi bazı uyaran taşıyıcıların sentezinin artmasının olumlu etkisinden söz ediliyor. Bu etkiyi yakalayabilmek için de triptofan, B1, B6 ve B12 vitamini ve folik asitten zengin beslenmemiz gerekir. Bu doğrultuda kümes hayvanları eti, yumurta, şehriye, çiğ kuru yemişler (özellikle fındık, ay çekirdeği), kuru baklagiller (özellikle mercimek), tam tahıllı ekmek, durum buğdayından yapılmış makarna, yoğurt, balık, patates, ıspanak ve pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ve muz tüketmenizi öneririm.
Yapılan araştırmalar, kaygı bozukluğu ile mücadelede özellikle B1, B6 vitamini ve magnezyum alımının rolünü vurguluyor. Bunun için makarna (özellikle durum buğdayında yapılmış tam tahıllı makarna), tel şehriye, çiğ yani kavrulmamış kuru yemişler, maden suyu tüketebilirsiniz.
Yapay Tatlandırıcı İçeren Besinlerden Uzak Durun
Kaygı bozukluğunu olumsuz etkileyen etmenlerden birisi de yapay tatlandırıcı içeren besinlerin tüketilmesidir. Bireylerin yapay tatlandırıcı içeren besin tüketim sıklığı artması durumunda kaygı düzeylerinin de arttığı bildirilmiştir.
Omega 3 Kaynaklarını Beslenme Düzeninize Alın
Omega 3 yağ asitlerinden zengin olan yağlı balıklar, semizotu, keten tohumu gibi besinlerin tüketiminin bağırsak ve beyin sağlığını destekleyerek, bağırsaktaki iyi huylu bakterileri yani mikrobiyomu güçlendirdiği, bilişsel ve zihinsel fonksiyonlarımızı olumlu yönde etkilediği, bu sayede kaygı bozukluğu ile baş etmemizi kolaylaştırdığı saptanmıştır. Ben sizin yerinizde olsam haftada birkaç gün tel şehriyeli balık çorbası yapardım. Kalın kılçıklı yani kemikli bir balıktan onlarca kase balık çorbası çıkartabilirsiniz.
Baharatlığınızdan Zerdeçalı Eksik Etmeyin
Kaygı bozukluğu üzerinde güçlü etkisi olan bir diğer doğal biyoaktif bileşen de kurkumindir. Kurkumin, zerdeçalın hammaddesidir. Özellikle bağırsaklarımızda bulunan, mikrobiyota olarak adlandırdığımız iyi huylu bakteri kolonileri arasındaki dengeyi koruyup mikrobiyal ekosistemi iyileştirerek bağırsaklarımızdaki iltihabı söndürür, kaygı üzerinde doğrudan işlevsel etki gösterir. Bu durumda tel şehriyeli balık çorbamızın üzerine toz zerdeçal ve karabiber serpmemiz yararlı olacaktır.
D Vitamini Eksikliğiniz Varsa Giderin
Kaygı bozukluğuna zemin hazırlayan bir diğer etmen de D vitamini yetersizliğidir. Bu hafta bir sabah erkenden doktorunuza gidin ve kan verin, D vitamini düzeyinize baktırın. D vitamini yetersizliğiniz varsa hemen D vitamini desteği almaya başlayın.
Makarna Gibi Kompleks Karbonhidrat Kaynaklarını Tüketin
Biz diyetisyenlerin kompleks karbonhidratlar olarak adlandırdığı besinler de merkezi sinir sisteminde huzur hormonu yani serotonin düzeyini artırarak kaygı bozukluğuna karşı kalkan görevi görür. Her gün öğünlerinize bir porsiyon makarna, çorbalarınıza bir avuç tel şehriye eklemeniz fark yaratacaktır. Deneyince göreceksiniz. Tek dikkat etmeniz gereken makarnanın durum buğdayı irmiğinden yapılmış olmasıdır. Malum, piyasada ekmeklik undan yapılmış sahte makarnalar da var. Aman diyeyim, kaygı bozukluğumu hafifleteceğim derken sahte makarna tüketip sorununuzu daha da derinleştirmeyin.
Cemal Süreya dizelerinde şöyle der: “Yoklama alıyorum, sessiz olun! Kaygı? Burada! Hüzün? Burada! Yalnızlık? Burada! Mutluluk? … Mutluluk?…” Sizin yoklamanızda “burada” diyenin hep mutluluk olmasını dilerim. Hadi koyun çorbanızı ocağa, atın içine bir avuç tel şehriye… Nuh’un Ankara Makarnası Mutfak Akademisi’nden şeflerimizin tariflerinden oluşan oynatma listemize ulaşmak için tıklayın. Kaygı sizden uzak olsun, sağlıcakla kalın…
Dr. Tuba Günebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı