Kurban Bayramı yaklaşırken, et pişirme yöntemlerine şöyle bir göz atalım dedik.
Bayramların en proteinlisi, lezzetin tavan yaptığı Kurban Bayramı, 21 Ağustos’ta başlıyor. Milletçe ete düşkünlüğümüz de ortadayken, bayram öncesi ete dair bir yazı hazırlamanın iyi olacağını düşündük. Tatil uzun, havalar güzel, ister evde ister piknikte; et pişirirken farklı teknikler denemek isteyenler için, et pişirme yöntemlerini derledik.
Bayram sabahının vazgeçilmezi: Kavurma
Bayram sabahı uyanılır, önce bayram namazı… Kurbanlar kesildikten sonra, uzmanlar her ne kadar her bayramda “Eti dinlendirin!” diye uyarsa da o et kavrulacak, kahvaltı sofrasına gelecek. Kurban Bayramı’yla özdeşleşen bu lezzet abidesi yöntem, hızlı ve lezzetli olduğu için herkesçe tercih edilir. Kuşbaşı doğranan et parçaları yapışmaz bir tavada kendi yağında kavrulurken, tahta kaşıkla hep karıştırılır. Belki sebze parçaları da dâhil olur tavaya, ortaya çıkan, harika bir yemek olur.
Yağsız tuzsuz: Haşlama
Sağlıklı diyetlerin vazgeçilmez yemeklerinden biridir et haşlama. Yanında iri iri doğranmış havuç ve patates de olursa, hafif ve besin değeri açısından oldukça zengin bir öğün olur. Et kaynamış suda ağır ağır haşlanırken lezzetini ve içeriğini korur; haşlama işlemi bittikten sonra tel tel ayrılır. Böylece daha kolay sindirilir. Haşlama konusunda size küçük bir ipucu da verelim: Haşlama suyuna ekleyeceğiniz iki yemek kaşığı sirke, etinizin daha yumuşak, lokum gibi olmasını sağlar.
İLGİLİ İÇERİK: Mutfaklarımıza Yeni Yeni Giren 5 Besin
Kızartmadan daha sağlıklı: Fırınlama
Etin kendi yağının yeterli olduğunu düşünenlerin sıklıkla tercih ettiği yöntemlerden biri olan fırınlamada, yağ kullanmaya gerek duymazsınız. 150-200 derece ısıtılmış bir fırına süreceğiniz etleri, bu işlemden önce baharatlarla zenginleştirdiğiniz bir sosu kullanarak marine etmişseniz hele, lezzetine doyum olmaz. Yine küçük bir ipucu: Etin ortasında kalacak hafif kırmızılık, etinizin kurumasını engeller, ortaya daha başarılı bir sonuç çıkar. Pişecek diye sert ve kuru bir şeye dönüştürmeye hiç gerek yok, aklınızda bulunsun!
Teras keyfi: Izgara
Bayram tatilinde herkes memleketine dönüyor; kalabalık sofralar kuruluyor. Teraslı, bahçeli evlerde, yaz akşamları hep beraber geçirilen vaktin kıymeti de bir başka oluyor. Eğlenceli ve lezzetli bir kültür olan mangalın vazgeçilmez öğelerinden biri de ettir. Kömür ateşinde, öncesinde marine edilmiş etler, yağlarını bıraka bıraka ısıyla doğrudan temas ederek pişerler; mangal başındaki yiyemeden masadakiler her şeyi bitirmiş olur. Şunu da söyleyelim, mangaldan önce ateşin harını iyice attığından, tüm kömürlerin yanıp kora dönüştüğünden emin olun ve kömürün etle temas etmemesine özen gösterin.
Vakti bol olanlara: Ağır ateşte pişirme
Ziyaretler tamamlandı, ailece arabalara doluşuldu; bahçede kuyu açıldı ya da taş fırın ateşi yakıldı. Güveçlere, testilere doldurulan etler, birazdan ağır ağır yanan ateşe kavuşup, uzun bir süre boyunca pişecek. Vaktiniz bolsa ve ortamınız müsaitse, dalından sebzelerle harmanladığınız taze etleri bu yöntemle pişirin; pişman olmayacaksınız.
Çılbırdan tanıyorsunuz: Poşe
Et parçalarınızın yarısı haşlanıyor, yarısı buharda pişiyor; bu işleme de poşe adı veriliyor. Çılbır yumurta yapar gibi yani.
Çok emek, çok lezzet: Rosto
Fırınlama yöntemlerinden biri olan rostoda etle sıvı temas etmiyor ama eti sık sık yağlıyorsunuz ve üstünün açık olmasına özen gösteriyorsunuz. Orta ateşte, yavaş yavaş pişen et, fırından çıktığında tüm aileyi size hayran bırakıyor.
İddialılar için: Glaze
Biz pek alışkın olmasak da havalı restoranlarda, dünya mutfaklarında sıklıkla kullanılan yöntemlerden biri glaze. Türkçeye “parlatmak” olarak çevrilebilen bu yöntemde esas şu: Etin dışı, piştiği suyla kaplanıyor. Hem görüntü hem lezzet açısından ortaya harika bir tablo çıkıyor.
Bizden bu kadar, sıra sizde. Şimdiden, mutfakta harikalar yaratacağınız bir bayram diliyoruz. Menüde ne olursa olsun, yanında Nuh’un Ankara olsun!