Zor mevsim kış bitti, umudun ve bolluğun mevsimi bahar geldi. Taze sebze ve meyvelerle raflar renkleniyor, mutfaklar lezzetleniyor!
Cemreler bir bir düşüyor, güneş günümüze göz kırpmaya başlıyor, hava daha geç kararıyor, sert bir kışın ardından bahar, tüm sıcaklığıyla kapıyı aralıyor. Doğanın kendini yenilediği, canlandığı bu mevsim, bereketiyle beraber geliyor.
Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmenin hem sağlık için hem de bütçe için faydalı olduğunu daha önce söylemiştik. Mevsim geçişlerinde daha da hassas olan bağışıklık sistemlerimizi güçlendirmek ve bu süreçleri daha sağlıklı atlatabilmek için, doğal besinlere yönelmek, vücudumuzun ihtiyaçlarını taze sebze ve meyvelerden karşılamak gerekiyor.
İlkbahar mevsimi resmî olarak bugün başlamışken, Mart ve onu takip eden Nisan – Mayıs aylarında, manav ve market raflarında gördüğünde tereddüt etmeden alışveriş sepetinize eklemenizi önerdiğimiz sebze ve meyveleri listeledik.
Elma
Aslında her mevsim kolaylıkla erişebildiğimiz bir meyve olan elma, tabiatın canlanmasıyla daha da bereketleniyor ve çeşit çeşit, yeni mahsul elmalar, raflarda yerini almaya başlıyor. Tahmin edilmese de önemli bir C vitamini kaynağı olan elma, hücreleri yeniliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca, potasyum içeriğiyle kemikleri güçlendiriyor. Kan şekerinin düzeyini kontrol altında tutmaya yardımcı olan elma, tercih edilmesi gereken bir ara öğün olarak karşımıza çıkıyor.
Limon
Limonu bir meyve gibi tek başına tüketmek gibi bir alışkanlığımız olmasa da özellikle salataların vazgeçilmezi olduğunu biliyoruz. Ülkemizin güneyinde bolca yetişen limon, vücudumuzdaki alkalin dengesini sağladığı için, kronik hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendiriyor. Ayrıca, açlık hissini de azalttığı için kilo vermeyi hızlandırdığı da bilinen faydaları arasında. Öte yandan, stresin sebep olduğu C vitamini kaybını gidermeye yardımcı olan limon, stres seviyesini azaltıyor ve konsantrasyonu kolaylaştırıyor. O zaman, gelsin ferahlatan limonatalar! 🙂
Çilek
Mart sonu – Nisan başı gibi raflarda yavaş yavaş görünecek çilekler, kansere karşı koruyucu görev üstlenmesiyle biliniyor. Öte yandan, güçlü bir doğal şeker kaynağı olduğu için tatlı krizlerinin atlatılmasında önemli rol oynuyor ve kan şekerini dengeleyerek diyabet riskini azaltıyor. Birçok meyve ya da sebze gibi güçlü bir lif kaynağı olan çilek, sindirimi hızlandırırken; içerdiği C vitamini ile cildin kolajen yapısını koruyarak yaşlanmayı geciktiriyor.
Taze Sarımsak
Kendine has tadı ve aromasıyla yemeklere daima sihirli bir dokunuş olan sarımsak, kuru hâlde çoğu zaman mutfaklarımızda yer alıyor. Fakat mevsim ilkbahar olduğunda, yeni mahsul sarımsaklar, taze kokular yaymaya başlıyor. Antibakteriyel özelliği 1858 yılında Louis Pasteur tarafından ispatlanan sarımsak, çağlar boyu birçok medeniyetin şifa kaynağı olduğu gibi, günümüzde de vücut dengesini sağlamakta kullanılıyor. Hipertansiyon önleyici etkisiyle öne çıkan sarımsağın tazesini kaçırmayın!
Kuşkonmaz
Protein açısından oldukça zengin olmasına rağmen, düşük kalorisiyle diyetlerin vazgeçilmezlerinden biri olan kuşkonmaz da ilkbahar mevsiminin öne çıkan sebzeleri arasında yer alıyor. Yüksek lif içeriğiyle sindirim sistemini rahatlatan kuşkonmaz, fiziksel etkisinin yanı sıra, B12 ve folat içeriğiyle ruh sağlığına ve bilişsel gerilemeye karşı da oldukça önemli bir besin olarak karşımıza çıkıyor. Kuşkonmaz, tek başına haşlanarak tüketilebileceği gibi, diğer sebzelerle birlikte derince bir tavada sotelendiğinde, Nuh’un Ankara Makarnası’nın yanında harika bir garnitür oluyor.
Taze Nane
Nane de sofralarımızda baharat olarak birçok yemeğe tat katmaya her mevsim devam ediyor. Ama doğanın canlanması ve yeşilin artması, taze nanelerin de bolluğu anlamına geliyor. Taze naneler, salataların lezzetini tümüyle olumlu etkileyen bir yeşillik. Hoş ve ferahlatıcı kokusu ve tadıyla öne çıkan taze nane, içerdiği A vitamini ve potasyum maddeleriyle kan ve kemik sağlığına da iyi geliyor.
Mutfakların en taze sebze ve meyvelerle renkleneceği bir mevsim olsun, afiyet olsun!