masanın üstündeki taze portakallar

Deniz ve doğanın, kadim kültürler ve çağdaş yaşamla bir araya geldiği, mavi ve yeşilin her tonunun capcanlı güneşin altında gözler önüne serildiği Akdeniz Bölgesi’nin turizm cevheri Antalya, tüm bu özellikleriyle dünyanın en sık ziyaret edilen şehirlerinden biridir. Şehri sarmalayarak bütün bu güzellikleri var eden Toros Dağları’nın ormanları, buz gibi ırmakları ve şelaleleri pırıl pırıl denizle birleşerek şehri bir cazibe merkezi haline getirir. Aynı zamanda şehrin toprağını da verimli kılarak özellikle meyve üretiminde Antalya’yı vazgeçilmez tarım alanlarından birine dönüştürür. Antalya’nın ülkemizin gıda kaynaklarına katkısı, meyvelerin, başlıca olarak da vitamin deposu turunçgillerin üretimiyle sınırlı kalmaz; örneğin, bir Akdeniz mucizesi olan zeytin ve zeytinyağı üretiminde de eski çağlardan beri kendine has bir konumu vardır. Böyle verimli toprakların bahşettiği böylesi sağlıklı ürünlere sahip bir coğrafyada yemek kültürünün gelişmemesi de imkansızdır. Hem dünyanın en meşhur mutfaklarından olan Akdeniz mutfağını hem de platolardan dağlara yayılarak yüzyıllardır varlığını sürdüren yörük kültürünü harmanlayan Antalya mutfağı, bize ömrümüzü uzatan, eşsiz tarifler sunar.

Sabah kahvaltılarını tatlı tatlı sonlandırmamızı sağlayan turunç ve bergamot reçelleri, sadece bir salata olarak değerlendirmek istemeyeceğiniz doyurucu piyazı, kırmızı eti sebze ve bakliyatla mükemmel bir dengede buluşturan yörük kebabı ve laba dolması gibi besleyici lezzetleri ve daha niceleri bu şehrin zengin coğrafyası ile kültürünün yarattığı gastronomik birer değerdir.

Antalya Mutfağının Benzersiz Ürünleri 

Elbette Antalya mutfağında bu enfes tarifleri mümkün kılan ürünler sadece turunçgiller ve zeytinle sınırlı da değildir. O halde Antalya’nın, ışıl ışıl güneşle beslenen hangi benzersiz ürünleri olduğuna kısaca bir bakalım.

kase içindeki siyah ve yeşil zeytin

Muz

Tropik iklime en yakın koşulları sağlayan Antalya’nın tarımımıza en büyük katkılarından biri, küçüklüğü ve tatlı kokusu sayesinden ithal muzlardan ayırt edebildiğimiz yerli muzdur. Yediden yetmişe hepimizin severek tükettiği yerli muza mevsiminde dahi doyamamamızın nedeni de üretiminin sadece Antalya ve civarındaki belli bölgelerde yapılabilmesidir.

Tavşan Yüreği Zeytini 

Etli ve iri olmasıyla, ayrıca meyvesinin ve çekirdeğinin yüreğe benzemesiyle salamura yeşil zeytinler arasından ayrılan Antalya tavşan yüreği zeytini, taze Akdeniz esintilerini kahvaltı sofralarına taşır. Yağ miktarı düşük olduğu halde, sağlıklı bileşen oranının yüksekliği nedeniyle bu zeytinin yağı aynı zamanda çok değerli bir şifa ürünü niteliğindedir.

Turunç Kabuğu Reçeli 

Kışlarımızı bahara bağlayan nefis Antalya turunçgilleri arasında, güneşli günlerin canlılığını belki de en fazla anımsatan turuncusuyla bu meyvenin kabuğundan emek emek yapılan reçeller kahvaltı sofralarının lezzetini katlar. Ayrıca kurabiye, kek ve pastalara da sos olarak kullanılarak enfes bir şıklık katar.

Manavgat Altın Susamı 

Üretim geçmişi 1400’lü yıllara kadar dayanan Manavgat susamı, Osmanlı saray mutfağının tahin ihtiyacını karşılayarak tam da padişahlara layık bir lezzet olduğunu gözler önüne serer. Antalya’nın kendine has piyazından, kabak tatlısına kadar pek çok tarifinin damaklarda bıraktığı tadın sırrı da yine bu susamdan üretilen tahindir.

Avokado 

Antalya’nın tropik bölge iklimine göz kırpması sayesinde yerel üretimini yapabildiğimiz çok değerli ürünlerden biri de avokadodur. Son yıllarda sağlıklı beslenme uzmanlarının, vitamin deposu ve doymamış yağ kaynağı olarak faydalarını anlata anlata bitiremediği, kadifemsi dokulu, serin lezzetli avokadolar, salatalardan tostlara, çok çeşitli tariflerde sofralarımızda yer bulur.

Lezzetli Antalya Tarifleri 

Akdeniz’in tarih ve kültür mirasını mutfağıyla da modern dünyaya taşıyan Antalya’nın benzersiz ürünlerinden yalnızca birkaçını öğrendik. Şimdi de bu ürünler ve daha fazlasıyla, özellikle de Antalya ve civarında yüzyıllardır varlığını korumuş yörük kültüründen, sofralarımıza lezzet katan iki eşsiz tarif hakkında bilgi vereceğiz.

Yörük Kebabı 

Ülkemizin yöresel çeşitliliğe sahip en önemli mutfak değerlerinden biri olan kebap türleri arasında, yumuşacık kuzu etini taptaze sebzelerle bir araya getiren yörük kebabı, tarifinde yer alan bakliyat ve erişteyle doyuruculuk, sağlık ve lezzet sınırlarını zirveye taşır. Bu tarifte biraz değişiklik yapmak isterseniz, ince uzun makarna kullanarak da besleyiciliğinden ödün vermeden ailecek keyifle tadına varacağınız bir akşam yemeği hazırlayabilirsiniz.

Toros Salatası 

Sofralarımızda ana yemeklerimizin yanında ya da tek başına severek tükettiğimiz ve yöresel olarak çok çeşitlilik gösteren salata repertuvarımızda, Akdeniz mutfağının ülkemizdeki bayrak taşıyıcısı Antalya’nın Toros salatası da doğal ve taze sebzeler ile yeşillikleri buluşturarak damağımızı şenlendiren bir lezzettir. Bu salataya bir de ince uzun makarna eklediğinizde, başlı başına doyurucu bir ana yemek olarak da tüketebilirsiniz.

Antalya, dağların tertemiz orman kokusunu içimize çekerek, rüzgârların taşıdığı denizin tuzunu tenimizde hissederek ve dalgaların sesini dinleyerek kültüre, tarihe ve güneşe doymamızı sağlayan en büyüleyici şehirlerimizden biridir. Bu yazımızda böylesi etkileyici bir coğrafyanın, damağımıza da tat katarak tüm duyularımızı sarmalamak üzere bizlere sunduğu benzersiz gastronomi ürünlerini ve bu ürünlerle yapılan tariflerini sizlerle paylaştık.

Siz de Antalya deneyimini kendi sofranızda yaşamak için Nuh’un Ankara Makarnası Lezzet Akademisi’ni ziyaret edebilir, şeflerimizin özenle hazırladığı videolar eşliğinde bu tarifleri kendi mutfağınızda kolaylıkla hazırlayabilirsiniz. Şimdiden ellerinize sağlık!

Yorum yap!

İlgili İçerikler