Hafif ve serinletici yaz tariflerinin olmazsa olmazı, salata ve soğuk atıştırmalıkların lezzet artırıcısı, hamur işlerini özel kılan bir çeşni verici… Dereotu, sofralarımızda ferahlığın diğer adı sanki… Mutfağımızın çok sevilen soğuk eşlikçilerinden cacığa çok yakışan, en sevilen yaz sebzelerinden kabağın favori ikilisi olan, kısır ile ona çok benzeyen Akdeniz lezzeti tabulede de yerini alan dereotu, kendine özgü tadı ve hoş kokusuyla iştah açan bir yeşilliktir. Tariflerinize renk katacak aromatik yağlar hazırlamak için de oldukça elverişli bir malzeme olan bu yeşillik, turşu reçetelerinin ya da İskandinav mutfağında balığın işlendiği bir teknik olan gravlax tariflerinin de ana ögelerinden biridir. Tabii tüm bunların yanında doğanın bize hediyesi tüm yeşillikler gibi dereotu da birçok sağlığa yararlı özelliğe sahiptir.
Öyleyse gelin, kokusu ve lezzetiyle tabaklarımıza ferahlığı getiren dereotunun sağlıklı özelliklerinden bazılarını hep birlikte öğrenelim.
Sağlıklı Özellikleri ile Dereotu
İçerdiği flavonoidler, terpenoidler ve C vitamini gibi antioksidanlar ile dereotu, serbest radikallerin neden olduğu hücresel hasarın azaltılmasına yardım eder, kronik hastalık riskini düşürür ve yaşlanmayı geciktirebilir.
Dereotu, geleneksel olarak mide kramplarını azaltmak için kullanılır; sindirimi kolaylaştırır, şişkinlik ve hazımsızlık gibi şikayetlerin giderilmesine yardımcı olabilir.
Bakteri ve mantarlara karşı koruyuculuğa sahip uçucu yağlar içeren dereotu, enfeksiyonların giderilmesine yardımcı olur ve ağız sağlığını destekleyebilir.
Dereotu, içerdiği kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi mineraller sayesinde kemik sağlığını destekler ve kemik erimesi riskini azaltabilir.
Kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine katkı sağladığına ilişkin çalışmalar bulunan dereotu, şeker hastalarının beslenmelerinde destekleyici bir rol oynayabilir.
Mutfağımızın en çok kullanılan yeşilliklerinden biri olan dereotunun sağlıklı özelliklerini gördük. Şimdi onu daha pratik ve daha iyi değerlendirmemize yardımcı olarak ipuçlarını öğrenmeye geçebiliriz. İşte, dereotu ile ilgili mutfakta işinizi kolaylaştıracak püf noktaları…
Püf Noktaları ile Dereotu
Saplarını nemli bir kağıt havluya sarar ya da bir bardak suya yerleştirip poşetle örterseniz, dereotunu buzdolabında daha uzun süre taze tutabilirsiniz.
Dereotunu temizleyip ince ince doğradıktan sonra buz kalıplarında zeytinyağı ile dondurursanız çorba ve soslarda kullanabileceğiniz pratik bir malzeme elde etmiş olursunuz.
Dereotunu uzun süre pişirirseniz hem kokusu hem de lezzeti azalır. Bu nedenle çorba, tencere yemeği ve soslara pişme işlemi bittikten hemen sonra eklemelisiniz. Fırın lezzetlerine de pişmenin son 1-2 dakikasında eklemeyi tercih edebilirsiniz.
Dereotu, salatalara veya tabaklara garnitür olarak eklendiğinde yemeğe canlı bir yeşil renk katar. İnce dallarını bütün bırakarak estetik bir dokunuş yapabilirsiniz. Balık veya deniz ürünleri tabaklarında dereotu dalları, şık bir sunum sağlar.
Eritilmiş tereyağına, taze dereotu ve limon kabuğu rendesi ekleyerek ızgara balık ya da sebzeler için harika bir sos hazırlayabilirsiniz.
Dereotu ile Enfes Bir Makarna Tarifi
İster eşsiz bir atıştırmalık olarak isterseniz de bir öğünün ana yemeği olarak değerlendirebileceğiniz harika bir dereotlu tarif önerisiyle tanışalım. Doyurucu, lezzetli ve hafif bir tarifi hızlıca hazırlamaya ihtiyacımız olduğunda imdadımıza yetişen makarna salatasını dereotuyla daha cazip kılmamız mümkün. Mis gibi kokusuyla iştah açacak ve sofradakilerin yedikçe yiyesini getirecek tarifimiz: Dereotlu Makarna Salatası. Dereotunun yemyeşil katkısıyla görselliği de ağız sulandıran bu lezzet, favori pratik tarifiniz olabilir.
Sofralarımızın mis kokulu yeşilliği dereotunun sağlıklı özellikleri, onunla ilgili pratik püf noktaları ve kolayca hazırlayabileceğiniz pratik bir tarifi öğrendik. Siz de şimdi dereotu ile enfes bir yemek hazırlamak ister miydiniz? Bunun için Nuh’un Mutfağı’nda şeflerimizin sizin için hazırladığı tarif videolarından yararlanabilirsiniz. Videoların yer aldığı oynatma listesine ulaşmak için tıklayın!
İlgili İçerikler
