Son zamanlarda nasıl hissediyorsunuz? Uykunuz düzenli mi? Sırt ağrılarınız, eklem ağrılarınız var mı? Bağırsak hareketleriniz düzensiz mi, yavaş mı? Konsantrasyonunuz nasıl? Mideniz ağrıyor mu? Kalp ritminiz nasıl? Peki, yaşam enerjiniz?
Stres altında olabilir misiniz?
Stres, kontrol altında olduğu takdirde başarının kapısının aralanmasını, kişinin kendini korumasını sağlarken kontrol edilemeyen stres hücresel boyutta iltihaba yani enflamasyona neden olabilir. Enflamasyon da insan vücudunun kendi kendisine yarattığı bazı sağlık problemlerini yani otoimmün hastalıkları ortaya çıkarabilir. Mesela, vücutta oluşan enflamasyon eklemleri, troid bezini tutabilir. Troid bezi faaliyeti otoimmün olarak zayıflar ve troid bezi yavaş çalışabilir. Çare bulunamayan eklem ağrıları, vücutta geziniyor hissi veren kas ağrıları gelişebilir. Bu durumda yapılacak en doğru şey vücutta büyük bir temizlik yapmaktır. Nasıl ki evinizde bahar temizliği yapmaya niyetlenince sehpa, sandalye, ne varsa kaldırıyorsunuz, eliminasyon yaparken de birçok besin elimine edilir.
Eliminasyon Diyeti Nasıl Yapılır?
Eliminasyon diyetleri 2 ila 8 hafta uygulanır. İlk 2 hafta glüten, kazein, laktoz ve lektin içeren tüm besinler diyetten çıkarılır. İlk 2 hafta laktoz içerdiği için süt ve ürünleri, kazein içerdiği için tüm peynir çeşitleri, glüten içerdiği için buğday, arpa, yulaf ve çavdar ile ürünleri, lektin içerdiği için kuru baklagiller, domates, yer fıstığı, kaju, patates ve patlıcan kısa bir süre beslenme düzeninden çıkartılır. Bu süreçte kahvaltıda yumurta, zeytinyağı, kara buğday ekmeği, mısır ekmeği, glütensiz ekmek tüketilebilir. Ana öğünlerde etli ya da sade sebze yemekleri, et ya da derisiz kümes hayvanı yemeklerine eşlik eden glütensiz makarna tüketilebilir.
Eliminasyon diyetinin ilk 2 haftasında semptomlar izlenir. İyilik hali gözlenip gözlenmediğine bakılır. Eliminasyon diyeti en uzun 8 hafta uygulanabilir. Tam eliminasyonu takiben beslenme programına ilk hafta glüten içeren besinler eklenir. Kişi bu besinleri tükettiğinde herhangi bir semptom gelişmiyorsa bir sonraki hafta elimine edilen diğer besin grubuna geçilir ve denenir. Kişi glüten içeren besini tüketince rahat hissediyorsa, beslenme programına bulgur, makarna, şehriye gibi besinler eklenebilir. Burada iki önemli nokta vardır. Birincisi, glüten hassasiyeti olmayan biri gereksiz yere glütensiz beslenmeye çalışırsa fayda yerine zarar görebilir. Şöyle ki glütensiz besinlerin posa içeriği glüten içeren besinlerden düşüktür. Dolayısıyla, glütensiz beslenen kişinin posa alım miktarı düşeceği için öğünde aldığı yağın ve şekerin vücuda giren miktarı artabilir. Gereği yokken glütensiz beslenen kişinin mikrobiyotası zayıflayabilir. Hem gereği yokken neden gerçek makarnanın verdiği hazdan mahrum kalasınız değil mi? İkinci nokta da şu ki ülkemizde ekmeklik undan makarna üreten firmalara rastlıyoruz. Üstüne üstlük bu firmaların ürettikleri tağşişli yani hileli makarnalarda, makarnalık buğdaydan yani durum buğdayı irmiğinden yapılmış havası verebilmek için renklendirici kullandıkları tespit ediliyor. Vücudunuzu temiz, enflamasyondan uzak tutabilmek için bu hileli makarnaları tüketmemelisiniz.
Eliminasyonun bir sonraki haftasında kazein içeren besinler, bir sonraki haftada laktoz içeren besinler, bir sonraki haftada da lektin içeren besinler beslenme programına tek tek eklenerek denenir. Sürecin sonunda kişinin enflamasyonunu yani vücudundaki iltihabı uyaran besinler tespit edilmiş olur ve uzaklaştırılır.
Burada en önemli noktalardan biri de stres eliminasyonudur. Kafa detoksu yapamayan beden detoksu yapamaz. Yoga yapabilir, meditasyonu deneyebilirsiniz.
Şifa kapısının anahtarı huzur postunun altında gizli. Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü beytinde dediği gibi: “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Nuh’un Ankara Makarnası Akademisinden şeflerimizin hazırladığı birbirinden lezzetli tariflere ulaşmak için oynatma listemize göz atabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!
Dr. Tuba Günebak
Beslenme ve Diyet Uzmanı