Yıllar önce mutfağımıza bir yabancıyken, son zamanlarda tüketiminin giderek arttığı avokadodan bahsedeceğiz. İrice bir çekirdeğe sahip, yeşil kabuklu bir besin Avokado. Kimilerine göre meyve, kimilerine göre de sebze olarak anılıyor. Fakat ona ne derseniz deyin, yeşil bir sağlık devi olduğu kesin!

Tropik iklimleri sevdiğinden ve ani sıcaklık değişimleriyle arası pek de iyi olmadığından; yetiştiriciliğini yapmak da kolay bir iş değil. Anavatanı olan Meksika’nın haricinde, Guatemala ve Güney Amerika’nın kuzey sahillerini mesken edinen avokado, her ne kadar hassas bir yapıda olsa ve soğuk havaları sevmese de kendisini tüketenlerin bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları yazımıza da göz atabilirsiniz.

Avokadonun faydaları saymakla bitmiyor. Biz yine de bu yazımızda sağlık açısından temel katkılarına kısaca değinecek ve nasıl tüketilebileceğine dair ipuçları vereceğiz.

Avokadonun Faydaları

Avokado, yağlı bir gıda olmasına karşın kolesterol içermiyor. Böylece kalp sağlınızı korumaya yardımcı oluyor. Ayrıca potasyum kaynağı olduğundan tansiyonu düşürme gibi bir özelliği de var. İçerdiği demir sayesinde kansızlık sorunu yaşayanların yüzünü güldürdüğü de bir gerçek. Pek çok meyveye göre oldukça az şeker içeren avokado, fazla şeker ve kalori almanıza gerek kalmadan epey bir doygunluk, tokluk hissi yaratıyor. Dolayısıyla diyet yapanların öğün listesinde ilk sıralara oturuyor.

Yanı sıra, bir bireyin günlük K vitamini ihtiyacının yarısını tek başına karşılayabiliyor! Bu sayede kalsiyum emilimini arttırarak kemiklerin güçlenmesine fayda sağlamış oluyor. En önemlisi ise, avokadonun içindeki protein! Hafif, doyurucu ve sağlıklı bir öğün hazırlamak isteyenler için avokado, içerdiği protein sayesinde harika bir besin seçeneği oluşturuyor. Avokadonun içindeki protein, yağ ve mineraller, özellikle çocukların gelişimi ve dengeli beslenmeleri açısından çok faydalı.

Avokadonun lezzetine erişmek için iyice olgunlaşmasını beklemek gerekiyor. Her birini marketten öylece alıp eve gelir gelmez tüketmek olmuyor maalesef. Sert ve olgunlaşmamış bir avokado, damağınızda oldukça acı bir tat bırakacaktır. Hemen tüketmek istiyorsanız, market alışverişi sırasında yumuşak olanlarını seçmeye özen göstermelisiniz. Ama aceleniz yoksa, sert olanını alıp evde yaklaşık 3 gün kadar bekledikten sonra kontrol ederek tüketebilirsiniz. Eğer kese kağıdına sararak bekletirseniz çok daha hızlı sonuç alacaksınızdır, bizden söylemesi. Önemli olan, avokado alırken dış yüzeyinin parlak ve kaygan olmasına dikkat etmeniz. Olgunlaşmış ve yumuşak hale geldikten sonra da dilediğiniz şekilde kabuğunu incecik soyarak, beyaz kısımlarını afiyetle yiyebilirsiniz.

 Avokadoyu Nasıl Tüketmeli?

Avokadoyu, salata gibi limon ve tuz ile direkt son derece pratik biçimde mideye indirmeniz mümkün. Limon istemiyorsanız, sarımsaklı yoğurt ile sofranıza taşıyabilirsiniz. Dilerseniz kahvaltıda avokadolu omlet hazırlayarak rutininizde lezzetli bir değişiklik de yapabilirsiniz.

Ara ara atıştırmayı seviyorsanız, ekmeğin üzerine sürerek harika atıştırmalıklar da hazırlayabilirsiniz. Hayal Gücünde Sınır Yok Bruschetta başlıklı yazımızdan ilham almayı deneyin! Avokado, bal ve ceviz ile servis edildiğinde harika bir tatlı ikramına da dönüşebiliyor. Sıvı olarak tüketmek için spor öncesi veya sonrası hazırladığınız içeceklere de ekleyebilirsiniz. Ana yemeklerde kullanmak isterseniz de Avokado, Domates ve Limonlu Tam Buğday Spaghetti başlıklı avokado soslu makarna tarifimize bakabilirsiniz!

Avokadonun tadı ister tatlı ister tuzlu ya da ekşi olsun; farklı gıdalarla kolayca uyum sağlayabildiğinden, yaratıcılığınızı kullanarak çeşitli tarifler keşfedebilir, bu yeşil sağlık devinden dilediğiniz gibi faydalanabilirsiniz. Bizim önerimiz, damak zevkinize göre birçok farklı şekilde tüketebileceğiniz avokadoyu mutfağınızdan eksik etmemeniz yönünde olacak.

Yorum yap!

İlgili İçerikler