Ramazan ayında, beslenme düzenimizdeki değişikliklerin sağlığımızı olumsuz etkilemesini önlemek için yapabileceğimiz bazı şeyler var.
Bu sene de nihayet, 11 ayın sultanı Ramazan ayına eriştik. Sofraların bereketle dolup taştığı, iftar sonrası muhabbetlerin sahura kadar uzadığı bu güzel ayı sağlıklı geçirebilmek için bu tavsiyelere mutlaka kulak verin.
Kültürümüzün ve dinimizin vazgeçilmez bir parçası olan Ramazan ayı, yaz aylarının uzun günlerine denk gelince, oruç ibadeti vücudumuzu biraz daha zorlar hâle geliyor. Uzun süren açlık ve susuzluk, değişen beslenme saatleri ve uyku düzenleri; metabolizmaları özellikle ilk haftada zorlayabiliyor.
Sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek ve değişen dengelere daha kolay adapte olabilmek için, beslenme programında da bazı değişiklikler yapmak gerekiyor. Vücudun bu ayı kas kaybetmeden geçirmesini sağlamak, su kaybını telafi edebilmek, sindirim sistemi sağlığını korumak birazdan bahsedeceğimiz tavsiyelere uymakla mümkün oluyor.
Sıvı tüketimine önem verin
İftar ve sahur arasındaki uzun vakit, gündelik temponuz ve sıcak havalar sebebiyle, vücudumuz ciddi anlamda sıvı kaybeder. İftardan sahura kadar olan süreçte 2-2,5 litre su içmek; orucu açarken çorba gibi sıvı besinler tercih etmek ve ana yemeklerde de sulu yemeklere ağırlık vermek, alabileceğiniz önlemlerin başında gelir. Öte yandan iftar sonrasında ve sahurda sıkılmış doğal meyve suları tüketmek, sıvı ihtiyacını karşılamanın yanında doğal şeker ve enerji ihtiyacına da katkıda bulunur. Elbette, iftarda bir anda çok fazla su içerek midenizi şişirmek de önerilmez. Sıvı tüketimini iftar ve sahur arasındaki süreye yaymak, tercih edilebilecek en sağlıklı yoldur. Ayrıca, mineral kaybını dengelemek için iftardan sonra doğal maden suyu tüketimi, pratik bir çözümdür.
Porsiyonlara her zamankinden daha çok dikkat edin
Yemeğe bir anda yüklenmek ve iftarda aşırı tüketmek, sindirim sistemi problemlerine yol açabilir. Bu düzensiz ve yoğun beslenme alışkanlığı Ramazan ayı boyunca tekrarlanırsa, size ekstra kilo olarak bile dönebilir. Bu sebepten iftarda ve sahurda tükettiğiniz porsiyonlara dikkat etmek, daha sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmenize yardımcı olur.
Ne yemeli?
Orucu açarken tercih edeceğiniz iftariyeliklerin tuzlu ve aşırı yağlı olmayan kahvaltılıklardan, kuruyemişlerden, sulu sebzelerden seçildiğine özen göstermelisiniz. Öte yandan iftara çorbayla başlamak hem sıvı ihtiyacınızı karşılar hem de uzun süre aç kalmış midenizi yatıştırır ve kolay doymanıza yardımcı olur. Ana yemekte etli sebze yemeklerine ağırlık verilmesi önerilir. Hamur işinden, pideden, ekmekten mümkün olduğunca uzak durmak; tatlı tercihinde sütlü tatlılara öncelik verilmesi de diğer tavsiyeler arasında yer almaktadır. Sahurda ise su ihtiyacını tetikleyecek aşırı tuzlu ve yağlı, kızartılmış, acı yiyeceklerden uzak durmak, günü daha kolay geçirmenize yardımcı olur.
Sahurdan sonra hemen uyumayın
Vakit planlamanızı doğru yapıp, uyku saatinizi hemen sahurun ardına getirmemeye çalışabilirsiniz. Zira yemek üstü uykular, sağlıksız uykular olur ve metabolizmanın yavaşlamasına yol açar. Yavaşlayan metabolizma ise şişkinlik, kabızlık, sindirim sistemi bozuklukları gibi rahatsızlıklara sebebiyet verir.
Özellikle ilk haftanın, vücudunuzun bu yeni düzene alışma süreci olduğunun farkında olarak beslenmeye özen göstermelisiniz. Sevdiklerinizle birlikte mutlu, huzurlu, bereketli bir Ramazan ayı geçirmeniz dileğiyle!